Başlangıçta bende refleks olarak gelişen fotoğraf ile hikaye anlatma arzusu sonraları fotoröportaj ve gezi fotoğrafçılığı dalları ile profesyonel olarak ilgilenmemle neticelendi. Tek bir fotoğraf yerine fotoğrafların bütününe bakınca oluşan hikayenin güçlü ifadesi beni oldukça heyecanlandırıyor.
Her ne kadar birbirinden ayrı dallar olarak görülse de gezi ve belgesel her ikisi de ciddi bir ön çalışma yapmayı gerektirmekte. Ne çekeceğini ve konuya nasıl yaklaşacağını fotoğrafçının duruşu belirlemekte. Fotoröportaj disiplini ile çekilen gezi fotoğrafları genelde etkili sonuçlar vermekte. Ben de bu mantıkta konular hazırlamaya özen gösteriyorum. Aynı şekilde konunun yazım aşamasında da bir makale yazma disiplini ile hareket etmeye, doğru ve güvenilir bilgiler vermeye çalışıyorum. Olabildiğince çok insanla röportaj yapıyor ve bunların konuyla doğrudan ilgili ve önemli olanların süzmeye özen gösteriyorum.
İyi bir editoryal fotoğrafın arkasında insanın kültürel birikiminin, yaşadığı tecrübelerin, okuduklarının etken olduğunu düşünüyorum. Fotoğrafçı olmasaydım gitmeyeceğim yerler görmeyeceğim insanlar olacağını biliyor olmam bu işi daha çok sevmeme sebep oluyor. Bazen fotoğraf çekmek için mi oradayım, orada olmak için mi fotoğraf çekiyorum soruları cevapsız kalabiliyor.
Fotoğraf editörlüğü tecrübem ve Atlas Dergisi fotoğrafçılığının editoryal anlamda bana büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Bu katkı diğer fotoğraf dallarında da yaratıcı ve özgür düşünebilme açısından da oldukça önemli.
EDITORYAL FOTOGRAFLAR by UFUK SARISEN
