Fotoğraf sosyal ve bireysel bir eylemdir. Bu sebeple insan her zaman fotoğrafın merkezi olmuş ve değer katmıştır. Fotoğraf eğitimim sırasında ilk ödevim etrafımdaki yakınlarımın portrelerini çekmekti ki bu oldukça eğlenceli ve kolaydı. Bir sonraki aşama ise sokaktaki hiç tanımadığın insanları kendine baktırıp fotoğraflarını çekmekti. Bu vesile ile insanlar ile tanışıp ayaküstü sohbetler etmeye başlamıştım. Hiç tanımadığınız insanların fotoğrafını çekmek gerçekten büyülü ve heyecan verici gelmişti bana. Portre çekerken belki de beni hala heyecanlandıran şey bu sanırım. Tamamen kurgudan oluşan moda çekimlerinde bile model ile bir bağ kuruluyor, kurulmaz ise sonucunun iyi olma ihtimali de pek yok sanırım. Porte fotoğrafçılığı, öznesi insan olması sebebi ile vazgeçemediğim dallardan.
Portre fotoğrafçılığı bir çok yeni tekniği öğrenmenin ve pratik etmenin de önemli bir yolu. Bu sebeple fotoğrafçı arkadaşlarımızla fırsat buldukça stüdyomda toplanıp test çekimleri yapıyor ve dünyadaki trendleri ya da yenilikleri pratik etme şansı buluyoruz.
Bu portfolyoda gördüğünüz portreler genellikle İstanbul Life, Elele, Haftasonu, Formsante gibi dergiler için yaptığım prodüksiyonlardan ve kişisel fotoğraf çekimlerinden oluşuyor.
portre by ufuk sarisen