MetroCity Life ile Söyleşi – Ufuk Sarışen ile dış çekim Üzerine
Hayatınızın en mutlu günlerinden birini fotoğraflayarak ölümsüzleştiren fotoğraf sanatçıları onlar. Düğünleri hazırlık safhasından itibaren takip edip dış çekim de yaparak bir hikaye yaratıyorlar. Artık bir fotoğraf stüdyosunda çiftlerin hareketsiz donup çekildikleri yapay kareler değil hayatın içinden, doğal kareler tercih ediliyor. İşin püf noktalarını onlara sorduk.
Röportaj _ Derya Kırım
1-Eğitiminizden bahseder misiniz? Bu işe nasıl başladınız?
Ben İstanbul Üniversitesi Çevre Mühendisliğinden sonra Boğaziçi Üniversitesinde Çevre Teknolojileri masterı yaptım. Yani mühendis kökenliyim. Çalışma hayatım sırasında hobi amaçlı Muammer Yanmaz’dan aldığım fotoğraf eğitimi sonrası işler hızlı bir şekilde ilerledi. Kendi kendimi geliştirdim diyebilirim. Ardından belgesel fotoğrafçılığa yöneldim, bu süreçte Altan Bal’ın emeği vardır. Sonra da Skylife ardından, Atlas dergilerine yaptığım gezi belgesel konuları fotoğrafçılığımı besledi. Halen bir çok dergiye işler yapmaya devam ediyor. Düğün fotoğrafçılığına ise yaklaşık 6 yıl önce bir arkadaşımın düğün gününün fotoğrafını çekerek başladım. Bu işi ticari olarak yapmayı hiç düşünmemiştim öncelikle. O zamanlar dış çekim ya da düğün belgeseli kavramları Türkiye’de çok yeniydi. Belki de bu işte ilklerden olmanın getirdiği avantaj ile talepler gelmeye başladı. Sonra da işler baş döndürücü bir hızla ilerledi.
2-Bu işin zorlukları, incelikleri neler?
Öncelikle keyifli taraflarından bahsetmek istiyorum. Bir kere o gün evlenecek olan insanların mutluluğuna şahit olmak, etraftaki herkesin neşeli olması beni ciddi anlamda mutlu ediyor. Düğün günündesiniz herkes çok mutlu ve sırf bu sebeple tüm zorlukları unutuyorsunuz.
Zorluklarına gelince: Öncelikle fiziksel olarak ciddi anlamda yorucu olabiliyor. Özellikle üst üste 3-4 gün düğün çektiğinizde. Bunların sabah başlayıp gece sonuna kadar devam ettiğini duşunun ve hepsinin ayrı şehirlerde olduğunu. 1-2 saat uyku ile devam ettiğiniz oluyor. Bu sebeple 2. Fotoğrafçı ile çekime gitmek ve tüm yorgunluğa rağmen iyi iş çıkarmak çok önemli.
Düğün günü tekrarı olmayan anlar yaşandığından, düğün fotoğrafçılığında hata yapma şansınız yok. Bu açıdan teknik anlamda her ortamda çekim yapabilecek bilgi ve beceriye sahip olmak gerekiyor. Aynı zamanda uygun ekipmana. Ben bu konuda birbirinden farklı 2 dal olan belgesel ve moda fotoğrafçılığı ile de uğraştığım için bu iki dalın teknik anlamda karışımı olan düğün fotoğrafçılığında kendimi oldukça rahat hissediyorum.
Eğer tamamen belgesel bir çekim olacaksa, hikayeyi oluştururken bir taraftan da yaratıcı kadrajlar üretmek önemli. Düğün günü dış çekim yapılacaksa çiftle yapılan ön görüşmelerde çekilecek konsepti belirlemek gerek. Ben mutlaka çifte özel bir poz listesi hazırlıyorum. Yani önceden nerede ne çekeceğim aşağı yukarı belli oluyor.
Bir diğer önemli nokta, belki de başarının %50 si, fotoğrafçılık dışındaki kısmı. Karşınızda hayatlarının en güzel günlerini yaşayan insanlar var ve bu günün gerçekten güzel geçmesi için onları mutlu edecek diyalog içinde olmanız önemli. Bu özel günde onlara keyif verecek bir tutum içinde olmak, asosyal olmamak, aynı dili konuşabilmek bence önemli. Kendi egonuzu bir kenara bırakıp, karşınızdakilerin de model değil, özel bir gün geçiren üzmemeniz gereken insanlar olduğunu unutmamak çok önemli.
3-Size başvuran bir çiftle nasıl ilerliyorsunuz?
Öncelikle çifti dinliyorum, ihtiyaçlarını tespit edip çekim için isteklerini dinliyorum. Ardından çifte özel içeriği tespit ediyoruz. Sonra mutabıksak düğün günlerini takvimime yazıyorum ve kesin kayırlarını yapıyorum. Burada tüm konuşulanları email veya ıslak imzalı sözleşme ile yazılı hale getiriyoruz. Ardından yukarıda bahsettiğim ön görüşmeyi yapıyorum. Burada hem birbirimizi tanıyoruz, hem de fotoğraflar üzerinden konuşarak tarzlarını, zevklerini, ne isteyip ne istemediklerini çözmeye çalışıyorum. Düğünden bir kaç hafta önce son konuşmamız yapıyoruz. Bu konuşmada o günün programı kesinleşmiş oluyor aşağı yukarı ve güne kaçta nerede başlayacağımız, poz listemizde neler olacağı, dış çekim mekanları, rotamızın nerelerden geçtiği, gün içinde yapılacaklar, gece programı gibi detaylar şekilleniyor.
4-Bir düğün albümünde kaç fotoğraf olmalı?
Bence bir düğün albümünde 50-60 arası fotoğraf ideal sayı.
5-En ilginç çekim mekanları nereler? Mekanlar neye göre belirleniyor?
Bana en ilginç gelen mekanlar ilk gördüğüm mekanlar oluyor ya da daha önce dış çekim yapmadığım yerler. Bu da İstanbul değil artık. Ancak bu aralar İstanbul kalabalığı içinde çekim yapmak hoşuma gitmeye başladı. Hatta en son bu hafta Mahmutpaşa kalabalığının içinde bir Çinli çifti çektim. Çok da hoşuma gitti. Mekan belirlemede ben moda çekimi mantığını uyguluyorum. Nedir bu? Örneğin 2014 ilkbahar – yaz kreasyonu çekeceğiz X firması için. Ne yapılır? Firma yetkilileri, fotoğrafçı, kreatif ekip bir araya gelir ve konsept oluşturmak için beyin fırtınası yapılır. Renkler, mantık, hedeflenen algı vb. bir sürü somut fikir ortaya konulur. Sonra bu konsept nerelerde çekilirse amacına ulaşır diye bir tur daha düşünülür. Benim düğünde yaptığım da aşağı yukarı bu.
6-Düğünde trendler, yeni eğilimler neler?
Türkiye’de de dünyada da yapay ışıklar ile çekim yapan bir grup ve tarz var, bir de bunun tam tersi dış çekimlerde flaş kullanmayan doğal ışığı kovalayan, “rustik ve vintage” etkisinde çekim yapan fotoğrafçılar var. Ben de kendimi bu ikinci grup içinde konumlandırıyorum. Bana daha doğal ve etkili geliyor sonuçlar.
Bunun dışında Türkiye’de gerçek anlamda düğün belgeseli yapan çok az. Ben profesyonelce uğraştığım bu iki dalı son dönemde ciddi anlamda birleştirmeyi kafama koydum. 2014’de bunun üzerine gideceğim daha çok.
Bir diğer Türkiye’de bana enteresan gelen durum şu. Bir çok düğün fotoğrafçısı çiftlere ben düğünde çekmem diyor, yani gece eğlencesini çekmem ilk danstan sonra giderim diyor. Ben bunu algılamakta zorlanıyorum. Düğün çekmek istemeyen düğün fotoğrafçıları var. Oysaki düğün o günün adı ve siz düğünde fotoğraf çekmek istemiyorsunuz. Oysaki düğün hikayesinin en etkili ve en doğal fotoğrafları çoğu zaman orada oluyor.
7-Çekim sırasında kadınlarla, erkeklerin davranışları nasıl oluyor genelde, poz verme vs…
Kişiden kişiye çok değişiyor. Dış çekim sürecinden bahsedecek olursak bazı çiftler oldukça doğal ve rahat olabiliyorlar. Çok azı ne poz verelim şimdi diyor. Genelde doğal hallerinde fotoğraflar çekiliyor. Bir kaç yıl öncesine kadar fotoğraf çektirmek yerine tuttuğu takıma kombine almanın daha mantıklı olduğunu düşünen erkekler son dönemde ciddi şekilde ilgililer fotoğrafa. Benimle ilk görüşmeyi doğrudan yapan erkek oranında ciddi bir artış var ama gene de bu işlerin organizasyonu halen kadınların tekelinde. Gerçekten fotomodellere taş çıkartacak pozlar veren neredeyse fotoğraf çektirmeyi o günün en önemli anı olarak gören gelinler de var.