Lei Lei ve Rui Wang (Vivi &Bert) İstanbul Fotoğrafları
Vivi yaklaşık 2.5 ay önce bana Çin’den bir mail attı. “Size internetten ulaştım, fotoğraflarınızı sevdim. Biz Çinliyiz. Evlenip İstanbul’da balayı yapacağız. Düğün kıyafetleri ile fotoğraf çektirmek istiyoruz. İki adet gelinliğim var. Kocama damatlık lazım 2 adet, kiralayacağız. Oradan kiralamak istiyorum. Ayrıca makyöz ve kuaför de lazım. Bize bir de minibüs lazım. Şoför de lazım. Bert’in annesi, babası ve kız kardeşi de geliyor. Bize ayrıca Türkiye yerel kıyafetleri de lazım, kiralayabilir ya da satın alabiliriz. Otel de önerebilir misiniz?”
Vivi bu ilk mailinde sanırım beni fotoğrafçı değil turizmci sandı diye düşünmüştüm. Fotoğrafla ilgili hiç bir şey sormuyordu neredeyse. Ancak bundan sonra göndereceği 36 adet mail ile bu açığı kapatacaktı. Ayrıca yukarıdaki hizmetlerin tahmini fiyatlarını söylediğimde sadece konaklama için bookinden otel organize ettiler, diğer kalemlerden tamamen vazgeçtiler. Bu yazışmalar boyunca kulağındaki küpelerden saç modeline, diğer aksesuarlarına kadar Vivi ile detaylı yazıştık.
Vivi ve Bert Çin’in 15 milyonluk şehri Chengdu’da yaşıyorlar. Hep merak ettikleri İstanbul’u balayı için seçmeye karar vermişler. Vivi benimle kontağa geçtiğinde gerçekten çok mutlu oldum. Yeni yerlere, uzaklara gidip çekim yapmak kadar yeni yüzlerin, kültürlerin benim yaşadığım şehre gelmesi de aynı şekilde heyecan verici olabilirdi. 15 milyonluk Chengdu’lu çifti 15 milyonluk İstanbul’da fotoğraflayacaktık. Çekim öncesi yazışmalarımızda gerçekten sağlam bir ön çalışma yapmış olduk. Nerede neler çekeceğimize kadar netleştirmiştik aslına, hatta yağışlı hava durumu için B planımız da hazırdı.
Çekim günü sabah saat 9:30 da bizim ekip ve saç-makyajı yapacak olan Çağdaş Uluçay ile birlikte Vivi Bert’in Sultanahmet’te ki otellerindeydik. Bert’in anne babası ve kız kardeşi de tatil için oradaydı. Anneleri bize sürekli su içirdi, ardından Chengdu’ya özel yer fıstığı ile bizi besledi. Bu sempatik çift ile güzel vakit geçirmemek imkânsızdı zaten. Herkesin yüzünde kocaman bir tebessüm vardı gün boyu. O tebessümün dondurucu soğukta saatlerce gelinliği ile dolanan Vivi’den kaybolmaması inanılmazdı. Ben bereme, şapkama, kalın kabanıma rağmen çekim sonrası eve döndükten sonra bile üşümeyi sürdürdüm, onların halini düşünemiyorum.
İlk rota şu şekildeydi: Cağaloğlu, Sultanahmet, Nurosmaniye, Kapalıçarşı hattını izleyerek otelimize dönecektik. Niyetim çifti insanlardan ayırmadan yaşayan ortamlarda, kalabalığın içinde çekmekti. Belgesel tarzda bir çekim olabilmesi için doğallığın korunması gerekiyordu. Zaten yola çıkar çıkmaz İstanbul sokakların büyüsüne kapıldılar ve çoğu zaman da bizi unuttular. Sultanahmet’te karşılaştıkları bir çok Çinli ile lafladılar. Kapalıçarşı esnafı gürültü şekilde tebrik etti çifti, bir iki dilenci musallat oldu onları da biz etkili manevralar ile savuşturduk 🙂
Ardından Çağatay’ın yaptığı ikinci saç ve makyaj ile Sirkeci, galata köprüsü, Karaköy ve Tünel’den oluşan ikinci rotaya çıktık. Artık güneşin batışı yaklaşmıştı. Düğün fotoğrafçısı için en güzel saatler olan gün batımını Galata köprüsünde karşıladık. Aynı zamanda bu saatler havanın da ciddi soğuduğu saatlerdi. Şubat ayındaydık ve Vivi montunu çıkardığında esen poyraza rağmen sanki Ağustos sıcağındaymışız gibi yüzü gülebiliyordu. Galata köprüsünde “Çok üşüdün istersen dönelim, yeterince çektik” önerimi ret etti, “hayır Tünel’e gidelim, bitmesin” dedi. Finikeler ile çıkarken yaşlı bir teyze “aa yazık gelini neye bindiriyorlar” diyordu arkamızdan.
Çekim sonrası otele dönüp kartları Bert’in bilgisayarına atarken Chengdu’nun pandaların yaşadığı bölge olduğunu öğrendik. Bir gezi fotoğrafçısı olarak 15 milyonluk şehir nüfusu 100 milyonluk bölge nüfusu olan bir şehir hakkında yeteri bilgimin olmamasına hayıflanırken, bir taraftan da bizim de oraya gelmemiz için ısrar eden bir çift arkadaşımız daha olduğu için keyifleniyorduk. Sanırım “gidilecekler” listemize bu devasa şehri de eklemiş olduk.
İstanbul Fotoğrafları Çinliler by Ufuk Sarisen