Ufuk Sarışen ile Sohbet
Düğün, her kadının yaratıcılığını ortaya çıkardığı, hayalini gerçekleştirme yolunda izler taşıdığı, heyecanı, enerjisi çok yüksek olan bir zamandır. Kim ne derse desin, düğün birçok figürandan oluşan ama sadece gelinin başrol oynadığı filmdir bir nevi. Gelin için kusursuz olması gereken bu günde kim bilir ne sürprizler oluşur, ne hareketli dakikalar yaşanır. Bunları içeriden görebilmek veya daha sonra hatırlayabilmek çok zordur. Oysa her detayı ve unuttuğunuz her anı size göstermeye ve bu muhteşem günü tekrar yaşatmaya hazır biri vardır: Fotoğrafçı .
Lady Pera kadınları için de vazgeçilmez olan fotoğraf, bugün, profesyonel bir anlatımla merakları giderecektir. Düğün çekimi her şeyden önce bir kadını memnun etmek adına zoru başarmakla eşdeğerdir. Kadının dünyasında ona eşlik edecek, yaratıcılığında sınırları zorlayacak ve tüm bu aşamalarda sonsuz enerjisi ile ortama heyecan katacak biri olmak kolay değildir. Ama biz bugün, tüm bu saydığımız özellikleri taşıdığını bildiğimiz ve son zamanlarda önemi daha da artan Düğün Fotoğrafçılığında adından sıkça söz ettiren Ufuk Sarışen ile beraber olacağız. Dünyadaki en iyi fotoğrafçıların yer aldığı Fearless Photographers’ın ilk Türk fotoğrafçısı olarak kabul ettiği Ufuk Sarışen’in, aynı zamanda en iyi düğün çekimlerinin yayınlandığı weddingawker.com’da da fotoğrafları yayınlanmaktadır.
Hoş geldin Ufuk. Biraz kendinizden bahseder misin?
İstanbul’da yaşayan ancak dünyanın her yerine çekime gidebilen bir fotoğrafçıyım. Bu seyahat esnekliği düğün fotoğrafçılığının yanı sıra aynı zamanda gezi ve belgesel fotoğrafçısı olmamdan da kaynaklanıyor sanki. Gezi, coğrafya ve kültür dergisi Atlas’ın fotoğraf ekibindeyim, aynı zamanda da yazarıyım. Bunun dışında bir dönem Skylife dergisi fotoğraf editörlüğü yaptım. Elele, İstanbul Life, Formsante, HardwarePlus gibi dergilere fotoğraf çekiyorum, bazen stüdyomda bazen şehrin sokaklarında. Uluslararası Fearless Wedding Photographers’a Türkiye’den kabul edilmiş ilk fotoğrafçıyım. Fearless Photographers dünyanın her yerinden güçlü portfolyosu olan fotoğrafçıların kabul edildiği bir organizasyon. Bunun yanı sıra dünyaca ünlü düğün fotoğraf bloglarının fotoğraflarının paylaşıldığı weddinggawker üyesiyim. Düğün fotoğrafçısı olarak Vogue, Instyle, Elele gibi dergiler tarafından tavsiye edilen fotoğrafçılardanım. Fotoğrafçılara yönelik uzmanlık eğitimleri veriyorum. Bir taraftan da ekip arkadaşlarımla birlikte düğün sineması ya da bilinir adıyla düğün klibi çekimleri yapıyorum.
Neden fotoğrafçılık senin için vazgeçilmez oldu?
Fotoğrafçılık aslında bir çok dalı bir arada buluşturan oldukça değişik disiplinleri içinde barındıran bir meslek. Bir kere işin teknik tarafı ciddi anlamda mühendislik gerektiriyor. İşin pazarlama ve satış tarafı zaten ticari başarınızın açısından en önemlisi kısmı. Çiftler ile anlaşabilmek için biraz sosyoloji biraz da psikoloji tozu yutmuş olmak gerek. Bir taraftan ciddi bir grafik ve tasarım gerektiren görsel bir yanınız olmalı. Kreatif tarafınız olmazsa olmaz. PR ve sosyal medya konusunda ufak çaplı bir eğitim verebilir hale gelmeniz çok önemli. Mali konuları idare edebilmeniz için ufak çaplı bir mali müşavir kimliğine bürünmek de çok önemli. Ayrıca sürekli yeni teknolojileri ve teknikleri öğrenebilecek iyi bir öğrenci olmalısınız. Bütün bunlar işin sevdiğim dinamik tarafları. Tüm bunların yanı sıra fotoğraf sizi normal hayatınızda hiç gitmeyeceğiniz görmeyeceğiniz yerlere sürükleyip, tanışma ihtimaliniz olmayan insanlar ile tanıştırıyor. Bir gününüzü bir ünlü ile kapak çekerken geçirirken diğer bir gününüzü Rio’nun tehlikeli sokaklarında fotoröportaj peşinde koşarken bulabiliyorsunuz.
Bu hobini mesleğin haline getirmek nerden aklına geldi?
Ben fotoğrafta başladığımda buradan para kazanılacağını hiç düşünmemiştim gerçekten, aklıma bile gelmemişti. Ağ balıkçılığı ile ilgili bir proje yapmıştım ve bunu sergileyebilmek için sponsor ararken Dardanel firmasının da kapısını çalmıştım. Yanlışlıkla Dardanel’in sahibine mail atmışım. Beyefendi sergilemek istediğim bütün fotoğrafları benim o zaman kurumsal hayatta çalıştığım maaşın 2 katına satın aldı. O kadar çok şaşırdım ki bu işten para kazanıldığını görünce üzerine gittim. Mühendislik ve profesyonel fotoğrafçılığı 1 sene beraber götürdüm ama daha sonra bir seçim yapmak gerekti ve mühendislik kariyerini çöpe atarak fotoğrafa devam ettim.
Düğün fotoğrafçısı – belgesel fotoğrafçı gibi kavramları nasıl açıklıyorsun?
Benim anlayışıma göre düğün fotoğrafçılığı ve belgesel düğün fotoğrafçılığı aynı kavramlar. Yani ben her düğünde bir hikaye kurgulamaya çalışıyorum, daha doğrusu mevcut hikayeyi aktarmaya çalışıyorum. Son işlerde ise buna atmosferi de ekliyorum. Gezi-belgesel öğeler de ekliyorum yani çiftin gözükmediği, düğünün geçtiği semt, şehir, detaylardan da fotoğraflar ekliyorum. Bu şekilde bana daha değerli geliyor çekim. Ama bazı çiftler sadece dış çekim istiyor. Dış çekimde düğün gününü belgelemek şansınız elbette olmuyor. Daha kurgusal bir durum söz konusu. Tercih yapmak gerekirse bana belgesel düğün fotoğrafı daha değerli geliyor.
Düğün fotoğrafçılığı dışında yaptığın başka fotoğrafçılık türleri var mı?
Gezi fotoğrafçılığı, belgesel ki uzun zamandır bir proje yapamıyorum, editoryal, stüdyo portre, mekan, yemek diğer uğraştığım dallar arasında. Ancak bir numara hep düğün. Bunun yanı sıra düğün sineması ile ilgili ciddi kafa yoruyorum.
Neden kadınlar Ufuk Sarışen ile çalışmak ister?
Sanırım kadınlara kadınsı yaklaşmadığım için olabilir. Yani genelde kadınlar ile çalışanlar feminen bir tavır içine girip samimiyet kurma kolaylığını gösteriyor. Hayır erkek olarak da gayet aynı frekansa girmek olası. Sanırım ilk görüşmede benle çalışmak isteyip istemediklerine karar veriyorlar. Genelde samimi, dürüst ve açıklayıcı olduğununuz takdirde zaten elektrik tutuyor. Biraz da doğal komiğim galiba, o da buzları eritiyor. Ayrıca düğün konusunda sektördeki her kalem hakkında ciddi bir tecrübem var artık. Sadece fotoğraf değil makyajdan, gelinliğe, müziğe, mekana kadar her konuda tecrübelerimi paylaşıyorum.
Başına gelen ilginç bir düğün hikayesi oldu mu?
En ilginci sanırım bu yaz bir plaj düğünde çekim sorası kalan davetliler ile birlikte denize atlamamız oldu.
Gelin ve damadı farklı zamanlarda çektiğin oluyor mu?
Bu zaten Trash The Dress -TTD çekimlerinde yapılan bir şey. Yani sıklıkla yapıyoruz. Düğünden sonra ayrı bir günde hatta bazen aylar sonra dış çekim yapıyorum. Bu bazen İstanbul bazen şehir dışı veya yurtdışı bir lokasyon olabiliyor.
Gelin-damat çekimlerini genelde düğünden önce mi yapmayı tercih ediyorsun?
Benim için fark etmiyor, ikisinin de tadı farklı.
Çekim mekanını fotoğrafçı mı yoksa çift mi belirler?
Çekim mekanı karşılıklı konuşarak belirleniyor. Çifttin tarzı, zevkleri, yaşam görüşü vb. ortaya konduktan sonra mekan konuşmak önemli. Karşılıklı beyin fırtınası yapıyoruz. Burada ne kadar zamanımız olduğu ve çiftin o günkü zorunlu rotası da en büyük etkenler.
Bugüne kadar yaptığın en değişik mekan neresiydi?
Sanırım araba mezarlığı en enteresan yerlerdendi.
Çiftlerinize verdirdiğiniz pozları önceden mi belirliyorsunuz, anlık mı karar veriliyor?
Her çifte özel bir poz listesi mutlaka hazırlanıyor, ancak körü körüne bu listeye bağlı kalmak da doğru değil. O anki ruh hali veya gördüğümüz yeni bir mekan tüm programı değiştirebiliyor. Mutlaka spontane çekimler de işin içine dahil oluyor.
Son zamanlarda düğün fotoğrafçısı stüdyodan çıkmış, daha doğal ortamlarda yerini bulmuştur, bunu nasıl değerlendiriyorsun?
Bu zorunlu bir durum. Bir kere fotoğrafçılıkta 2000 li yıllardan itibaren dijital çağ hakim oldu. Fotoğraf makineleri ve çekim teknolojilerine ulaşmak artık çok kolay. Eskiden karanlık odada fotoğrafçıların esrarengiz şekilde yaptıkları fotoğrafçılık artık bireysel olarak kolaylıkla yapılabilecek durumda. Bu da “bu işi sadece biz biliriz” diyen eski stüdyocuları zor durumda bırakıyor. Ancak bu çağı yaşıyoruz, dünyada da durum bu. İllegal yapılmadığı sürece de freelance fotoğrafçılık bence kaliteyi çok arttırıyor. İllegalden kastım şirket kurmadan çalışanlar. Ben 7 yıldır mükellefim ve fotoğraf şirketim var, bu işi profesyonelce yapan herkesin de durumu bu.
Doğal ortamlar çıkmasının sebebi aslında talepten de kaynaklanıyor. Çiftler artık stüdyoda çekilen fotoğrafları çağdışı buluyor ve kendileri dış çekim istiyorum diye başvuruyor. İşin doğası bu noktaya geldi artık.
Stüdyoda çektiğin gelin-damat fotoğrafları oldu mu?
Hayır olmuyor.
Stüdyo çekimleri mi daha çok ilgini çekiyor, dış mekan çekimleri mi?
İkisini ayıramam ikisi de ilgi çekici olabiliyor. Stüdyoda düğün çekmiyorum. Stüdyoda editoryal çekimlerim oluyor, onun tadı ve mantığı bambaşka.
Peki kendi düğünün için çekim yapıyor olsan hangi mekanı tercih ederdin?
Sanırım tek bir yerde çekim yapmazdım. Öncelikle dağlar, ormanlık bölgeler, yeşillik, kır gibi alanlarda çekim yapardım mutlaka. Onun dışında İstanbul’da sevdiğim mekanlarda gezerken, anlık fotoğraflar çektirirdim. Damat ve gelin olduğumuzun belli olduğu ama öncelikle rahat olan kıyafetlerimizle, İstiklal’den Tünel’e inerdim, farklı mekan ve lokasyonlarda bir nevi hem düğün, hem de gezi fotoğrafçılığı yapardım, yapılmasını isterdim.
Kadınların daha çok fotoğrafa ilgili olduğunu varsayarsak, tüm verilen pozlarda damatları nasıl istenilen havaya sokuyorsun?
Erkeklerin genel eğilimi fotoğraf çektirmeyi angarya görme yönünde. Benim için de bu böyle, biri beni çekse uğraşmak istemem. Ama yakın bir arkadaşım çekse de çok eğlenirim. Baya geyiğe sararız bambaşka yere gelebilir olay. Genelde damatla da ben o moda giriyoruz. Hiç çektirmek istemeyen damatlar mucizeler yaratabiliyor.
Çekimden önce yaptığınız hazırlıklar hakkında biraz bilgi verir misin?
Söylediğim gibi iyi bir plan program, çekim mekânı ve poz tespiti dış çekim için önemli. Yedek piller, lensler, yedek makineler, yedek kartlar ile sıkı bir yedekleme yapmanız gerekiyor. Son gün çiftle telefonlaşmayı, gece için kıyafetleriniz hazırlamayı unutmamalı.
Çekim sonrası hizmetlerin hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
Çekim sonrası fotoğrafların secimi, edit işlemleri, albüm tasarımı, baskı gibi temel hizmetler mevcut.
Hiç bir evlilik kararı/teklifini fotoğraflaman için bir teklif aldın mı?
Hiç almadım
Bilgilerini ve tecrübelerini paylaşıyor veya bu konuda eğitim veriyor musun?
Evet Kış sezonunda yılda 1-2 kere düğün fotoğrafçılarına yönelik workshoplar yapıyorum. 8 Mart’ta 40haramiler fotoğraf grubunda böyle bir workshop olacak. Konu : Gezi Belgesel Düğün Fotoğrafçılığı. Bunun dışında Gezi ve Fotoröportaj konularında workshoplar yapıyorum.
İleri tarihlerde kendin adına neyi planlıyorsun?
Bu sene belgesel düğün fotoğrafçılığına ağırlık vermek hedefim. Bu aslında ciddi anlamda eksiklik Türkiye’de. Çiftler bu tip işleri sıklıkla görmedikleri için talep etmiyorlar. Ben öncelikle arz edip sonra talep oluşturmak istiyorum. Düğün fotoğrafçılığının geleceğinin ve gidişatının burada olacağını düşünüyorum.
Ayrıca düğün sineması konusunda da ciddi bir markayız, bu alanda da gelecek çok parlak. Bu işi de yapabilmek için aynı zamanda iyi bir fotoğrafçı olmak gerektiğine inanıyorum.
Başarını neye veya nelere bağlıyorsun?
Klişe ama ben kahvaltı ve yatma arasında sürekli çalışıyorum. Bunun çok küçük bir kısmı fotoğraf çekimi, en önemli kısmı, çiftler ile görüşme, edit, teknoloji takibi, trendlerin takibi, PR, sosyal medya, blog yazımı gibi destekleyici ögeler. Bunun yanı sıra bu işin belki de %50 si sosyal yönünüzün güçlü olması. Ben de o konuda kendimi rahat hissediyorum sanırım. İlginiz için çok teşekkürler.
Ufuk Sarışen‘e Lady Pera okurları adına teşekkür ederiz.
