NEDEN AVRASYA MARATONU?
Avrasya Maratonunu yaklaşık 5 yıldır takip etmeye çalışıyorum. Hem köprüyü yaya geçmek hem de yüzbinlerce kişi ile beraber aynı ortamı solumak gerçekten heyecan verici. Aynı zamanda fotoğraf için de güçlü bir konu. Zaten bu sebeple köprü üzerinde hemen hemen herkes cep telefonu, kompak ya da slr makineler ile mutlaka fotoğraf çekiyor, çektiriyor. Aşağıdaki yazım da her sene güncellenerek bu maratona eşlik ediyor:)
Avrasya Maratonu – Vodafone İstanbul Maratonu – Fotoröportaj U.Sarışen
Binlerce aracın her gün bir kıtadan diğerine geçmesine olanak sağlayan Boğaziçi Köprüsü aynı imkanı yayalara tanımaz ne yazık ki. Aslında köprü, 1973 yılında açıldıktan kısa bir sure sonra yayalara da hizmet vermeye başlar. Dört ayağında bulunan asansörler yayaları köprü üstüne taşır ve insanlar güle oynaya 64 metrelik yükseklikten İstanbul’un, belki de dünyanın en güzel manzaralarından birini seyrederek kıta değiştirirler. Ancak yaşanan bazı tatsız olaylar sonucu köprü trafiği yayalara kapanır. Ardından bu manzaradan faydalanmak isteyenler Taksim-Bostancı belediye otobüslerine yönelirler. Köprü tarafındaki koltuğu kapmak için kıyasıya mücadele verilir duraklarda, ancak otobüslü geçişler kısa sürdüğünden köprüden yaya geçmenin tadını alanlara yavan gelir. Yılda bir kere kasım ayında düzenlenen Avrasya Maratonu Halk Koşusu (yeni adıyla Vodafone İstanbul Maratonu) bu dertten muzdarip olanlara ilaç gibi gelir. Asya’dan Avrupa’ya Boğaz köprüsü üzerinden koşarak ya da yürüyerek geçmeye imkan veren bu organizasyonda köprü üzerinde koşuyu bırakıp nefis Boğaz manzarasını seyrederek kahvaltı eden katılımcılara sıklıkla rastlarsınız. Boğaz dekorunda Beylerbeyi, Çırağan, Dolmabahçe sarayları, Kız kulesi, Ortaköy Cami, Kuleli Askeri Lisesi, köşkler, tarihi yalılar gibi tarihi öğeleri böyle nefis bir açıdan izlemek varken, köprü üstünde mola verip, İstanbul’un büyülü güzelliklerine dalanları da yadırgamamak gerek belki de.
KATEGORİLER:
Eğer daha ciddi bir şekilde Avrasya koşusundan faydalanmak istiyorsanız, yarı amatör veya profesyonel sporcu iseniz zaten halk koşusundan hemen önce başlayan 15 kilometrelik koşuya katılmanızda fayda var. Bu kategori orta mesafe koşmak ve yarışmak ya da kendini sınamak isteyenler için ideal. Diğer bir kategori, Avrasya Maratonunun dünyaca bilinmesini sağlayan “maraton” bölümü. 2008 yılında IAAF (Uluslar arası Atletizm Federasyonları Birliği), dünyanın bu tek kıtalararası yol koşusunu bir bakıma ödüllendirerek “gümüş kategori’ye dahil ediyor. Dünyanın tüm yol koşularını değerlendirmeye alan IAAF aralarında Amsterdam, Tokyo, Roma, Prag gibi tanınmış maratonların da bulunduğu 22 maratonu Avrasya ile birlikte bu kategoriye almış durumda. Bu değerlendirmede zaman ölçümü, medya hizmeti, elit atlet katılımının sağlanması gibi organizasyona ilişkin başarı kriterleri etken. Bunların dışında engelli sporcuların özel tekerlekli sandalyeleri ile katıldığı dördüncü bir kategori de mevcut.
TARİHİ:
35 yıllık Avrasya Maratonu atletizm heyecanı ve İstanbul sevgisi ile yoğrulmuş sporcuların ve yöneticilerin ön ayak olması ile başlamış. İki kıtayı bağlayan bir köprünün üzerinden geçen maraton yapma fikrinin hayata geçirilmesinde bir grup Alman turist tetikleyici rol oynamış aslında. 1979 yılında gittikleri ülkelerde maraton koşmayı adet haline getirmiş ve en son Mısır’da Nil Maratonunu koşmuş bu 34 koşuculu turist kafilesine dönemin Türk elit atletleri de katılmış ve organizasyon resmi hale getirilmiş. Parkur belirlenmiş, trafik ile ilgili izinler alınmış ve maratoncular, Boğaziçi Köprüsü´nün 700 metre gerisinde toplanarak start için hazır olmuşlar. Böylece maraton tarihte ilk kez iki kıtayı bağlayan köprü üzerinden geçilerek koşulmuş. Bu ilk Avrasya Maratonu´nun galibi 2:35:39´luk derecesiyle Zonguldaklı atlet Hasan Saylan olmuş.
2010 YILINDAKİ TEHLİKE:
Maraton katılımcı sayısının en fazla olduğu yıl olan 2003’de dünyanın her tarafından gelen 571 atlet (523 erkek ve 48 bayan) sadece maraton koşusunda yer alıyor. 1998 yılındaki halk koşusuna katılanların rekor sayısı ise 150.000 kişi. Bu kadar çok katılımcının köprü üzerinden geçmesi, köprü güvenliği ile ilgili kamuoyunda endişe yaratsa da, yetkililer aynı anda köprü üzerinde en fazla 15 bin kişinin bulunabileceğini bunun da köprü mukavemeti için kabul edilebilir bir ağırlık oluşturacağını belirtmişler. 2010 yılında ise çok büyük bir felaketin eşiğinden dönülüyor. 130.000 kişinin katıldığı koşu sırasında aynı anda köprüden koşmaya başlayan binlerce kişinin yarattığı ritim etkisi ile köprü rezonansa giriyor ve ciddi şekilde sağa sola beşik gibi sallanmaya başlıyor. Daha sonradan yapılan açıklamalara göre çok ciddi bir tehlike yaşandığı fark ediliyor ve bu sene de dahil olmak üzere sonraki yıllarda tedbirler alınıyor.
2010 yılında yarış rekoru 2:10:47 ile Kenyalı erkek atlet Vincent Kiplagat tarafından kırılıyor. Bayanlarda ise gene 2010 yılında rekor Etiyopyalı bayan atlet Ashu Kasım tarafından 2.27.27 ele geçiriliyor..
GÜZERGAH:
Kıtalararası Avrasya Maratonu başladığı günden bu yana tam üç defa güzergah değiştiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organizatörlüğünde düzenlenmekte olan maraton ve 15 kilometre müsabakalarının katılımcıları, 2008’den itibaren ipi tarihin en eski spor alanlarından birinde göğüslüyorlar. Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarının toplantı ve spor merkezi olan Sultanahmet’teki “At Meydanı”, maratonun finaline ve ödül törenine sahne oluyor. Asya tarafında Köprü gişelerinin 300 metre gerisinden başlayan koşu, Beşiktaş sapağından ayrılarak Barbaros Bulvarı´ndan Beşiktaş´a iniyor ve sahil yolunu izleyerek Karaköy´e ulaşıyor. Güzergaha göre Galata Köprüsü´nden sonra Eyüp´e yönelen maratoncular, Feshane´den sonra dönüş yaparak Unkapanı üzerinden Yenikapı´ya iniyorlar.
Bakırköy´den yapılacak dönüşle sahilden Gülhane Parkı´na kadar uzanan parkur, parkın içinden geçerek Sultanahmet´te son buluyor. 15 kilometre koşucuları ise maraton güzergahından Unkapanı Köprüsü´nde ayrılıyor. Köprü üzerinden dönen yarış, doğrudan Gülhane Parkı´na yönelerek, parkın içinden Sultanahmet´e çıkıyor. Halk koşusu ise bu yarışlardan yarım saat sonra start alıyor ve Barbaros Bulvarı’ndan Beşiktaş’a inerek İnönü Stadının önünde sonlanıyor. Dileyen katılımcılar ayakkabılarına takılan çip ile derecelerini internet üzerinden yarış sonrası öğrenebiliyorlar. Ayrıca Halk koşusunu bitiren herkese t-shirt ve madalya ödülü veriliyor. Halk koşusu Boğaz Köprüsünü yaya olarak geçmenizin yanı sıra, oldukça renkli ve ilginç katılımcıları görmenize de olanak veriyor. Zira etrafınızda çeşitli kostümler ile yarışmaya katılan, hünerlerini sergileyen jonglörlerden, tahta sırıklar üzerinde koşanlar gibi ilginç tiplemeleri izlerken Boğaz manzarasını kaçırmak olası.
Bu pazar günü hayatınıza renk katmak için önemli bir gün. Hem yürüyüş ya da koşu yaparak bedeninize, hem de dünyanın en güzel manzaralarından birini, Boğaz köprüsü üzerinden İstanbul’u seyrederek ruhunuza bir iyilik yapın. İki kıta arasında dünyanın her yerinden gelen katılımcılar ile “sevgiye, dostluğa ve barışa” koşun.
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- Fenerbahçe’nin Rambo lakaplı amigosu Okan Güler 2008 yılında 40-44 yaş kategorisinde 2.48:39 gibi muhteşem bir derece ile finişe vardı ve en yakın rakibine 10 dakika fark attı. Kürsüye çıktı ve kupasını aldı. Ancak ertesi günü ayağa takılan çiplerde yapılan kontrollerde Rambo’nun yarışın 2. bölümünü 59 dakika gibi dünya rekoru seviyelerinde koşması ve üstelik ilk bölümde aynı mesafeyi 1:49:54 de koşması sonucu yapılan incelemede Bakırköy civarlarında “kestirme” güzergahı kullandığı anlaşıldı. Rambo’nun yarışma formunda belirttiği “Fikirtepe Kırathanesi” adresinde ise kendisine ulaşılamadı ve organizasyona “kupayı beğenmeyip, denize attığını” bildirmesi ile derecesi elinden alındı ancak kupaya ulaşılamadı.
- Yarışın yapılacağı gün, göğüs numaralarını gösteren herkes saat 09:00 a kadar belediye otobüsleri ve hızlı tramvaylardan yararlanabiliyor.
- 8 kilometrelik halk koşusu Altunizade, Boğaziçi Köprüsü, Barboros Bulvarı, Beşiktaş ve İnönü Stadı güzergahlarını izleyecek.
Yazı ve Fotoğraflar: Ufuk Sarışen